Moda | İkimize Bir Oda


M/oda: İkimize Bir Oda


istanbul han değildi, kadıköy köy!
... ve moda: ikimize... dört duvarsız... apaçık bir odaydı.

ilk karşılaşmamızdan sonraki buluşma günümüzde, kaçmıştım evden.
gece eve döndüğümde, baktım ki akşama dek telefon etmiş ve 10'dan fazla not bırakmıştın telesekreterime.
'bırak buluşmayı, öldün mü, kaldın mı? merak ediyorum, lütfen ara, bir haber ver,' demiştin son notunda.

aradığımda seni telefonla: 'üç gün uğraştım, yine de toparlayamadım evimi, sonunda ben de tuttum evin dışına kaçtım,' demiştim.
['bugün evde yokum, dağlara kaçtım,' -ilhan berk.]
...
aradan biraz zaman geçmiş, 'hadi gel, bugün buluşalım,' demiştin.
buluşunca da: 'cezalısın, işyerimi göstermeyeceğim sana bugün. gidelim, şu ilerde hoş bir yer var oturacak. oturup söyleşelim,' demiştin.

garson masamıza geldiğinde, 'bize bir porsiyon pasta,' demiştin. 'neli olsun,'diye sorunca garson: 'üstünde karadutlar olsun,' deyivermiştin, hiç düşünmeden, hiç beklemeden.'

garson iki çatal bıçak koymuştu masaya, pastayı getirince. demiştin ki: 'alın, şu adamın önündeki çatal bıçağı, biri bize yeter.'

alıp çatalı, bir karadut, ardından bir lokma pasta...
bir bana, ardından bir kendine...


sanıyorum, buradaydı o oturduğumuz yer... bugün değişmiş
yerine başka bir işyeri açılmış

silip süpürmüştük, nerdeyse tabağı. boşaldığında tabak: 'işte bu kadar, yedik karadutu, tamam mı?' diye sormuştun.
'tamam,' demiştim, 'kattık pastaya, yedik karadutu...'
...
sonra da: 'hadi kalkalım hemen, yürüyelim şimdi moda'ya,' demiştin.


moda'ya giderken, moda iskelesinin görünümü


yürüye yürüye varmıştık moda'ya. iskele görünmüştü gözümüze önce, biraz yüksekten bakıyorduk moda iskelesine.
... çok sevdiğini söylemiştin o iskeleyi...


benim zaman zaman dostlarımla buluştuğum 'koço restaurant'ın arkasındaki parka doğru yürümüştük.


koço restaurant, moda...



o günlerde, ortalarda da vardı oturma yerleri bu parkta...


sonra kıyıdaki bir bankete oturmuştuk yan yana. o gün fark etmiştim, senin 'kedicil' bir ruh taşıdığını. sokuldukça sokulmuştun bana... güpegündüz!


'dur!' demiştim...
sonra, ansızın sarılmıştın bana... güpegündüz!
'dur!' demiştim, 'yapma! gelen olur, geçen olur...'


parkın bugünkü durumu...



umurumda değil, hiçbir şey bugün şu anda!' demiştin.

'bak demiştim, şu çalılıkların arası, sarhoş kaynıyor; ayıptır, yapma!' demiştim.
'umurumda değil hiçbir şey şu anda!' demiştin. 'umur', denilen şey nedir böyle anlarda bugün bile çözmüş değilim, bırakalım o günü.


'umurumda değil,' demiştin 'hiçbir şey'


'bak,' demiştim, polis arabası geçiyor yanımızdan!'
'umurumda değil hiçbir şey şu anda!' demiştin.
akşamüstü yaklaşıyordu sanırım.

artık kalkıp yürüyebileceğimizi söylemeden önce, bir şeyler mıırldanmıştın. onu burada söyleyemeyeceğim, bağışla.


bir başıma bir gezi yaptım, moda'da. yürüdüğümüz yola,

oturduğumuz parka baktım. ne çok değişmişti her şey.


o tuhaf, köhne evciğin duvarlarındaki bugünkü yazılar...

o günlerde vardı herhalde bu köhne evcik. var mıydı? ne dersin?
...
'bir köhne kahvehane, ruhumu çaldı.' nezih ünen'in 'çingene yüreğim'ini dinliyorum şu an. dolanıp duruyor şarkıcı, eskiden uğradığı bir yerin çevresinde...

'bir daha gördüğünde beni. gözlerime öyle bakma. bir yaban kedisi gibi, soğuk, sessiz yabancı... kapkara gözlerinin ardında, derin bir acı...' diyor ünen, 'ah! ah! bu şarkılar...' diyorum, ünen'i dinlerken şimdi.


bir yaban kedisi gibi...


...
efelendim bugün. rakı efe,
kaşar: çerkez peyniri dia'nın (kastamonu'nun 'gömeç' yöresinde yaptırılmış)
aklıma bol pul biberli, kaşar tava önerin geldi şimdi, bir dahaki yazımda, ondan hazırlayacağım. yarısını koyacağım tabağıma.
öbür yarısıyla, ayrı bir tabak hazırlayacağım. belli mi olur, atlar gelirsin...

'gelir miyim acaba,' deme, gelirsin, gelirsin...
sen, çoğu zaman habersiz, sessiz çıkagelirdin.
unuttun mu yoksa?

diyeceksin ki şimdi: kimden yadigâr sana, o 'çingene yüreğim'.
evet, o da bir yadigâr bana. senden kalan birkaç güzel ve özel yadigâr gibi.
o yadigârın öyküsünü de, seninkilerinkini de ilerde bir gün yazayım mı, ne dersin?

moda... ikimize bir oda... duvarsız: apaçık!

bugün böyle, o eski moda... bir bak bakalım bu resme.


bu moda, o eski modaya benzemiyor değil mi?



peki, bugün biz o eski âşıklara benziyor muyuz? hayır...
konumlarımız belli: uzağız, birbirimize. uzaklardaki durumlarımız belli, yaşayışlarımız belli.


iskeleye uğrayıp, bir çay içtim... bakındım


parktan ayrılırken bu güvercin çiftini gördüm, hem geziniyorlar

hem de söyleşiyorlardı.

onları bu durumda görmem, hiç umurlarında değildi sanki.


moda iskelesinden ayrılıp giderken, bu yazı çıktı karşıma


yürüdüm, kıyıda: bu vapuru gördüm, uzakta...
adalara gidiyor olmalıydı


demiştin ki bir yazında, "sana bir 'ada' çizdim...
kaptanlar gemilerini yönettikleri yerdeki haritalarına, adalar çizerlermiş; çizdikleri adaya sevgililerinin adlarını verirlermiş. o gemiye daha sonra gelen kaptanlar, yolculuk rotalarını bu adalara göre çizerlermiş."

bu gemi (vapur), bir olasılıkla, senin bana çizdiğin 'ada'ya da uğrayacak.
ama ben orda yokum. ya sen?

gemi (bu vapur) o adaya uğradığında, merak ediyorum şimdi... ne(ler) olacak?

kim(ler) inecek o gemiden... kim(ler) binecek o gemiye?
İlgili Yazılar:

Share this post Paylaşın!

Bookmark and Share

2 Yorum:

siirimsi 8 Temmuz 2010 00:58

anı, anımsamak da çok guzel de...

bu yazı istanbul havası estiriyor

ve ben biraz kıskandım mı ne..))

yüreğinize sağlık

Ömer Çendeoğlu 15 Ağustos 2010 13:36

Teşekkürler Ferkul...

'bu yazı istanbul havası estiriyor,' demişsiniz...

'iyi yazan, iyi okur,' demeliyim.
yazılarımın ana ekseni de, 'merkezgücü' de fark ettiğiniz gibi 'istanbul'. bu durum, bu yazıda çok belirgin, evet...

bir zamanlar istanbul'u dinlemişti şair Orhan Veli "gözleri kapalı..."
ben de dinliyorum, ama benim 'gözlerim açık...'

'düşen bir yaprak görürsen, beni hatırla demiştin,' dizesini kuran şairinkine daha yakın benim istanbul karşısında ve istanbul için duruşlarım.

düşen bir yaprağın görüntüsüne, içinde ansızın doğan 'istanbulcul bir ses'i de katabilenlerin 'vay!', haline...

belleğimiz böylesi izleri saklayıp, yaratıcı bir coşku anında geri verirse, kim bilir, belki de sanatımızda/n bir şeyler kalır böylesi güzelliklerin kavşaklarında oluşmuş 'sapak'lara, o 'kısacık ömürlü sapma'lardan...

insan zihni, belleği sesler/l/e (yazı) gebedir. her 'ses' (görüntü), yeni bir 'ses' (yazı) getirir.

dil (yazı), gösterir: 'bak,' der, 'şurda!' (t/uzak!).
resim, çekilir: 'klik!' (küçücük bir kapıcık/kapakçık/'zar' açılır/-kapanır?- (yakın!).

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Labels | Etiketler

08 Mart 2014 10 05 2015 Anneler Günü 101 Dize 11 Mayıs 2014 12 Mayıs 2013 Anneler Günü 13 Mayıs 2012 14 Şubat 18 Ağustos 18 Ağustos 2010 Doğumgünüm 18 Ağustos 2011 Doğumgünüm 18 Ağustos 2012 18 Ağustos 2013 18 Ağustos 2014 18 Ağustos 2015 Doğumgünüm 2011 2014 Falım 2015 60+1 8 March 8 Mart 8 Mart 2013 Adalar Adalet Ağaoğlu Âh Mine'l-Aşk Ahmet Hamdi Tanpınar Ahmet Haşim Ahmet Ümit Akşamüstleri All The Flowers Gone Altmışa Merdiven Anadolu Büyüsü Anadolu Çalgılarıyla Rahatlama Müziği Anayurt Özlemi Anneler Anneler Günü Âşık Sana Bir Sözüm Var Aşk Aşk Çocukları Aşk İki Nokta Üst Üste Aşk Mektupları Aşk Sürgünü Aşk Şiirleri Aşk Üçgeni Aşk ve Felsefe Aşkın Kokusu Aşkın Renkleri Aşklar Attilâ İlhan Ayın Nadir Aykırı Metinler Aykırı Sesler B. B. King Baba Babalar Günü Bahar Bahr-ı Tahvîl Bahrı Tahvil Behçet Necatigil Ben Birimdeyim O Altmışında Bilmem Şu Feleğin Bir Aşk Öyküsü Bir Bahar Akşamı Bir Yılbaşını Anlamak Blues Boşuna Bekliyorsun Bu Dünyada Olan Bitenler Buket Uzuner Buluşmak Üzere Can Yücel Caz Cemal Süreya Cemre Cep Telefonu Cogito Come Out Whatever You Are Cümleler Çamlıca Çıplak Ayaklıydı Gece Çiçekler Çivitmavisi Çoğulcu Bir Aşk Belgesi De ki Dedicated to Van Gogh Deniz Depremler Der ki Nar DerKenar Devrim Diller ve Nesneler Dilsiz Aşk Divan Şiiri Doğum Gelenekleri Doğum Günüm Doğum Törenleri Doğumgünleri Dost Dostların Anısına Dostluk Dört Mevsim Dr Ufuk Yaltıraklı Duvar Yazıları Dünya Anneler Günü Dünya Annneler Günü 2010 Dünya Annneler Günü 2012 Dünya Kadınlar Günü Editorbey En İyi Dost Erciş Erkeklerimiz eS Eysan Facebook Fal Felsefe Felsefe Akşamları Felsefe ve Aşk Felsefe ve Yaşam Felsefenin Aşkı Felsefenin Tadı Fotoğrafçı Friendship Geldi Kafiye Gitti Safiye Gemiler Giderim Van'a Doğru Göç Gökkuşağı Gökyüzü Gülen Yüzler Ülkesi Güller Gülten Akın Güven Turan Güvercin Ayrılıklar Güvercinler Güvez Güvez Diliyle Güvez Fotoğrafları Güvez Gözüyle Güvez Şiirleri Güzelleme Happy Birthday To Us Hasat Mevsimi Haydar Ergülen Hepi Börtdey Tu As Hepi Börtdey Tuuu Miii Hercai Hide and Seek İblisler Azizler Kadınlar İdiller Gazeli İki Kıta İki Âşık İkimizin Doğum Günü İlhan Berk İlk Akşam İlk Gün İlkbahar İlkyaz İnferno İskender Pala İstanbul İstanbul Baharları İstanbul Etkinlikleri İstanbul Fotoğrafları İstanbul Mevsimleri İstanbul Şiirleri İstanbul ve Aşk İstanbul'da Aşk İstanbul'da Felsefe İstanbullu Şiirler İyi ki Doğdum Joan Baez Kadıköy Kadıköy'de Söyleşi Kadınlar Kadınlar ve Erkekler Kahvaltı Kandil Işıkları Kapı Kara Kuşlar Karakışlar Kargalar Karşılaşmalar Kavuşma Kayahan Özgül Kediler Kedilerin Aşkı KendimLe Kıyılar Klip Kuşlar Kutlama Kutsal Aşklar Kuyudaki Adam Logos Louise Glück Martı Martılarındır İstanbul Mektuplar Moda Mother's Day 2013 Murathan Mungan Mutluluk Müzik Nar Nâzım Hikmet ve Aşkları Nehir Dizeler Netlog Nirvana nirvAnne Omlet Özdemir Asaf Özlem Panorama Papatyalar Parıltı PusulaŞiir Refik Erduran Relaxation Music with Turkish Instrument Renkli Taşlar Resmin Gölgesi Şiire Düştü Ruhi Su Sabah Saint Valantine Day Saklambaç Seçiminiz Hangisi? SekizinciRengim Seni Düşündüm Servet-i Fünun Sevda Sevgi Sevgi Soysal Sevgili Sevgili Sözleri Sevgililer Sevgililer Günü Sevgililer Günü 2015 Sobe Sokaklar Söylenmezi Bulmak SuSu Şeker Bayramı Şeyh Galib Şiir Şiir Şey Şiir Şeyler Şiirler ŞiirŞey ŞiirŞeyler Şubat Taşlamalar Tevfik Fikret Tuttum Birini Sevdim Ufuk Yaltıraklı Üsküdar Üzgün Kediler Gazeli Van Erciş Depremi Van Gogh'a Adanmıştır Vapur Vapurlar Video Videolar World Mothers Day World Women Day Yakalar Yalnızlıklar Yâren Yâren Evi Yârenlere Ağıt Yaş Yaşam Yaz Yaz Issız Yazısız Yeni Yıl Yeni Yıl Kutlaması Yılbaşı Yolllar Yunus Emre Yurdumsun Ey Uçurum Yürümek