Yâren Evi


sol yanımı, boş koymuştum.
gelir de, doldurursun diye.
geldin... hoş geldin!

- bildin mi?
- d/oldurabildin mi?
- bildin mi?
- dol/durabildin mi?

ben, 'hayır!' diyeceğim de şimdi, çok 'ayıp' olacak. gel, sen kendin de! 'hayır,' de. kocaman bir 'HAYIR!' de... ya da küçücük bir 'evet!'...



ANADOLU BÜYÜSÜ

kolaydır gelmek. kolaydır da, gelinen yerlerde 'durmak' zordur... [niye?]
kolaydır gitmek. kolaydır da, giderken bir 'hoşça kal,' demek, duramamaktan da zordur. [niye?]

gelirsin... gelirsin ama; getiremezsin yanında, kopup geldiğin yerdeki şarkıları, şiirleri, türküleri... bana getiremezsin. geldiğin yerde paylaştığın her şeyi, her şiirşeyi 'öksüz' bırakır; öyle gelirsin bana. [niye?]

GÖÇ

bakarsın yola çıkmadan önce 'çantana'... telefon defterine... telefonuna. 'aman ha!' dersin, 'bir yanlış anlamaya yol açmayayım.' [niye?]

oysa ben... gelince görebileceğin yerlere koyarım bütün 'suç aletleri'mi... göresin, sezesin diye işlediğim suçları. [niye?]
sormazsın sen. çünkü, bilirsin....
'niye olmasın? sen de insansın,' dersin. hayır, yüzüme demezsin. ben anlarım, senin yüreğinin vuruş sayısından anlarım her şeyi.

bilirsin sen beni...
küçük şeylerin arkasına saklanırım ben.
sen, bulasın diye beni hemen... [niye?]
...
daha kapı önündeki ilk kucaklaşmada: 'sen b/aşka'sın,' dersin (bu demektir ki, bir b/aşkası daha var). [niye?]

geldiğini gördüğümde, kapı önünde, 'peki derim, ben b/aşkayım... gel, içeri gel!'

girer girmez içeri, bırakırsın elindekileri mutfağa: 'yemekler, benden bugün,' dersin. menüde bu akşam, 'kızarmış tavuk, pilav, tütsülenmiş peynir var,' dersin (hayır hayır, bunu yalnızca doğum günüm ağustos 18'de yapmıştın. yanı sıra daha ne vardı, bir bakalım?).


ÖZLEM

18 ağustos'tu evet, o günü anlatayım: 'b/aşka?' der demez ben, 'rakı!' demiştin.
yemekleri tabaklara bölüştürüp, başka ne varsa, balkona kurduğum masaya taşımıştık.
(ilk karşılaşmamızı anımsadın mı, yıllar önceki. ne vardı masada?
içinde bir gül ve birkaç kır çiçeği bulunan bir vazo... ne demiştin görünce? çiçek gerekliyse, söyleseydin ben getirirdim. farkında mısın, ben hiç çiçekten söz etmedim daha sonraları ve sen de, bir kez olsun tek bir çiçek getirmedin...)

diyeceksin ki şimdi, 'rüzgârlıbahçe'deyken sen, getirdiğim rüzgâr gülünü, bak ne çabuk unutmuşsun?'
hayır, unutmadım. yanımda şu anda rüzgâr gülün, bu satırları karalarken. fır fır dönüyor solumda... kapılıvermiş de bu yaz akşamının rüzgârına istanbul'umda... dönüp duruyor fır fır...
...
o akşam ilk dublelerimizi yudumlarken, kaş altından bakıyordun sürekli bana. gözlerimiz buluşunca da, yere bakıyordun hemen.
suçluluk duygunu açığa vuruyordun, bilmemi istiyordun sanıyorum.


EN İYİ DOST

sarhoş oldundu bir süre sonra. 'bana ver bir battaniye, burda balkonda uyurum ben bu gece,' gibi sözler etmeye başlamıştın.
...
ben o günün sonrasını hiç anımsamıyorum, biliyor musun?
o gün, doğum günümdü benim. akşamüstü kutladık... ya sonra?
...


KAVUŞMA

gelince sen aklıma, bak: b/aşka neler daha geliyor?

- kurmamak...
- kurcalamamak...
- söz vermemek...
- söz almamak...
- ertelememek...
- 'an'ı yaşamak...
- sığınmak...
- sığınak...

ne dersin, var mı bir unuttuğum?



Video: Yâren Evi


İlgili Yazılar:

Share this post Paylaşın!

Bookmark and Share

6 Yorum:

siirimsi 25 Temmuz 2010 02:04

bence var gerisi,

unutulmamış ama,

gelecek...

İnci 25 Temmuz 2010 03:10

Ne kadınlar sevdim
Ne çoktular
Ne kadınlar gördüm
Sanki hiç yoktular
Özlemleri aklıma düştü
Hep kapımdan içeri girdiler
Ayağıma geldiler

Beni beklediler mi
Evlerine ?
Yoksa evleri yokmuydu?
Yaşamlarında benim gibiler
Çokmuydu?

Neden yitip gittiler?
Yaşamımı terk ettiler?
Yaren evim onlarsız boş kaldı
Masamda çiçekler öksüz kaldı

Bir başka dost
Yelken açar mı kollarıma
B/aşka özlem duyan biri
Kapımı çalar mı yakında
Yoksa " gidenler gelmez/mi
Sevilenler kıymet bilmez/ mi"

Bu defa beklememeliyim
B/aşka bir gel demeliyim
Ya da
Biraz da ben gitmeliyim
Kadınlarıma
Onları kucaklamaya

Ne kadınlar gördüm
Pek çoktular
Ne kadınlar sevdim
Ne çabuk yok oldular

Not: Sevgili Ömer. İşte yeni bir şiir denemem. Umarım beğenirsin.
Ben diyorum ki ; sen gelmelerini bekleme . Bu defa özlediğine sen git. Ben geldim de. Kendin de sevin onları da sevindir. Hepsini değil tabii. Sen de en derin iz bırakanı. Belki de ilk sevgiliyi. Dene bence..
Selam ve sevgiler...

İnci 25 Temmuz 2010 03:41

Video Yaren Evi açılmıyor. İzlemek isterdim.

Ömer Çendeoğlu 25 Temmuz 2010 18:40

İnci, yorum için teşekkürler.

'Ne kadınlar sevdim
Ne çoktular
Ne kadınlar gördüm
Sanki hiç yoktular
Özlemleri aklıma düştü
Hep kapımdan içeri girdiler
Ayağıma geldiler

Beni beklediler mi
Evlerine ?
Yoksa evleri yokmuydu?' demişsin...

yıllar önceydi. gazeteci Duygu Asena, kadınların sorunlarını sıkça dile getirirdi.
ilginç bir kitap yayımlamıştı. adı: 'Kadının Adı Yok'tu.
bu konuyu biraz geliştirmiştim kendim ve demiştim ki sonunda: 'Kadının Adresi Yok!'

bu ülkede, tanıştığı birini kendi adresine çağırabilen bir kadına hiç rastlamadım diyebilirim...

rasladığımdaysa, -ki üç ayrı adresi olan birine bile rasladım- kurulan 'çapraz' ya da 'çarpık' ilişkiler yüzünden, 'kirlenmiş' olduğunu fark ettim o adresin.

kadınların, çocukların aşırıca sömürülmesi üzerine kurulu düzenlerde, kadının adı da olmaz, adresi de...
...

şiirini beğendim İnci. Attila İlhan'ın 'Ne kadınlar sevdim / Zaten yoktular,' dizeli şiirine bir 'benzeti'.
Konuya İlhan'dan daha farklı, daha gerçekçi yaklaşan bu şiirini ilk kez burada yayımladığın için teşekkür ediyorum.

'aşkların nesneleri'nden çok, 'kendisi' yani 'öznesi' ilgilendiriyor beni.
'bak ne yaptın, ey âşık?' der gibi görünüyorum yazılarımda. ama, öyle değil. bence, 'âşıklar'ı örselemek değil, kutsamak gerekir. çünkü 'veren' onlar.
'alan ve hiç vermeyen'se: AŞK.'

'bak ne yaptın, ey AŞK?'
yanıtını aradığım soru ya da irdelediğim sorun bu benim. :)

İnci 28 Temmuz 2010 17:54

.....))

Ömer Çendeoğlu 13 Ağustos 2010 09:24

önemli not: logistanbul yazarı, öykülemelerinde her zaman 'en uzak anlamı' aramıştır. okurlarına 'sen aldırmıyor olabilirsin ama bu öykü senin öykün,' demeye çalışmamıştır çoğu kez...
okur öyle anlamışsa, bunda yazarın kusuru yoktur.
okurlar bazen yazılanı, yazarın yaşamıyla özdeşleştirirler. oysa: yazı yazıdır. okur nasıl yalnızca bir okursa, yazar da yalnızca bir yazardır...

ancak, yazarın, yaşayan herhangi bir kimsenin yaşam düzenini zora sokmama görevi de vardır. bu düşünceyle, aşağıdaki yorumdaki birkaç söz(cük), okurlardan birinin haklı uyarısıyla 'sansür' edilmiş ve yorum 'yeniden' yayımlanmıştır. duyurulur...
(söz konusu uyarı metni, pek yakında, 'Yâren Evi 2' başlığıyla Logİstanbul'da yayımlanacaktır! bu da duyurulur...)
...

Ferkul, teşekkürler yorumunuz için.

'bence var gerisi,
unutulmamış ama,
gelecek...' demişsiniz.

'gerisi var,' deyişiniz, akılda kalanlara ilişkinse var, evet.

- '...'

(... bu 'Yâren Evi' adlı yazıma koyduğum fotoğraflarla, onun bu ... 'sevda' durumunu ya da anlayışını yansıtmaya çalıştım. o, bu durumu yaşamış benden öncekiyle -aslında, ben de, arada derede bir yerde kaldım; sanıyorum-, yaşadığı bu durumu, bana da yaşatarak, elde ettiği bu hüzünlü sonucu yalnızca karşıdan 'seyretmek'ti amacı. böylece, yaşadığı özlemi, ters yüz etmiş oluyordu; bu kez o 'özleterek', yaralanan, incinen ruhunu iyileştirmiş, sağaltmış oluyordu...
'...', sürekli sevginin de, 'her şeye rağmen sevgi'nin de göstergesidir. bu yazımı yazarken ve fotoğraflarımı seçerken çok özen gösterdim. amacım, onun yarattığı bu 'sevda ikilem'ini 'kutsamak'tı. bilmiyorum başarabildim mi?

'gelecek...' demişsiniz. bugün tepelere çıktım, papatya aradım. bulunca, hemen 'papatya falı'na baktım: 'gelecek,' çıktı...
bekleyelim... görelim. :)

(25 temmuz 2010 08:30)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Labels | Etiketler

08 Mart 2014 10 05 2015 Anneler Günü 101 Dize 11 Mayıs 2014 12 Mayıs 2013 Anneler Günü 13 Mayıs 2012 14 Şubat 18 Ağustos 18 Ağustos 2010 Doğumgünüm 18 Ağustos 2011 Doğumgünüm 18 Ağustos 2012 18 Ağustos 2013 18 Ağustos 2014 18 Ağustos 2015 Doğumgünüm 2011 2014 Falım 2015 60+1 8 March 8 Mart 8 Mart 2013 Adalar Adalet Ağaoğlu Âh Mine'l-Aşk Ahmet Hamdi Tanpınar Ahmet Haşim Ahmet Ümit Akşamüstleri All The Flowers Gone Altmışa Merdiven Anadolu Büyüsü Anadolu Çalgılarıyla Rahatlama Müziği Anayurt Özlemi Anneler Anneler Günü Âşık Sana Bir Sözüm Var Aşk Aşk Çocukları Aşk İki Nokta Üst Üste Aşk Mektupları Aşk Sürgünü Aşk Şiirleri Aşk Üçgeni Aşk ve Felsefe Aşkın Kokusu Aşkın Renkleri Aşklar Attilâ İlhan Ayın Nadir Aykırı Metinler Aykırı Sesler B. B. King Baba Babalar Günü Bahar Bahr-ı Tahvîl Bahrı Tahvil Behçet Necatigil Ben Birimdeyim O Altmışında Bilmem Şu Feleğin Bir Aşk Öyküsü Bir Bahar Akşamı Bir Yılbaşını Anlamak Blues Boşuna Bekliyorsun Bu Dünyada Olan Bitenler Buket Uzuner Buluşmak Üzere Can Yücel Caz Cemal Süreya Cemre Cep Telefonu Cogito Come Out Whatever You Are Cümleler Çamlıca Çıplak Ayaklıydı Gece Çiçekler Çivitmavisi Çoğulcu Bir Aşk Belgesi De ki Dedicated to Van Gogh Deniz Depremler Der ki Nar DerKenar Devrim Diller ve Nesneler Dilsiz Aşk Divan Şiiri Doğum Gelenekleri Doğum Günüm Doğum Törenleri Doğumgünleri Dost Dostların Anısına Dostluk Dört Mevsim Dr Ufuk Yaltıraklı Duvar Yazıları Dünya Anneler Günü Dünya Annneler Günü 2010 Dünya Annneler Günü 2012 Dünya Kadınlar Günü Editorbey En İyi Dost Erciş Erkeklerimiz eS Eysan Facebook Fal Felsefe Felsefe Akşamları Felsefe ve Aşk Felsefe ve Yaşam Felsefenin Aşkı Felsefenin Tadı Fotoğrafçı Friendship Geldi Kafiye Gitti Safiye Gemiler Giderim Van'a Doğru Göç Gökkuşağı Gökyüzü Gülen Yüzler Ülkesi Güller Gülten Akın Güven Turan Güvercin Ayrılıklar Güvercinler Güvez Güvez Diliyle Güvez Fotoğrafları Güvez Gözüyle Güvez Şiirleri Güzelleme Happy Birthday To Us Hasat Mevsimi Haydar Ergülen Hepi Börtdey Tu As Hepi Börtdey Tuuu Miii Hercai Hide and Seek İblisler Azizler Kadınlar İdiller Gazeli İki Kıta İki Âşık İkimizin Doğum Günü İlhan Berk İlk Akşam İlk Gün İlkbahar İlkyaz İnferno İskender Pala İstanbul İstanbul Baharları İstanbul Etkinlikleri İstanbul Fotoğrafları İstanbul Mevsimleri İstanbul Şiirleri İstanbul ve Aşk İstanbul'da Aşk İstanbul'da Felsefe İstanbullu Şiirler İyi ki Doğdum Joan Baez Kadıköy Kadıköy'de Söyleşi Kadınlar Kadınlar ve Erkekler Kahvaltı Kandil Işıkları Kapı Kara Kuşlar Karakışlar Kargalar Karşılaşmalar Kavuşma Kayahan Özgül Kediler Kedilerin Aşkı KendimLe Kıyılar Klip Kuşlar Kutlama Kutsal Aşklar Kuyudaki Adam Logos Louise Glück Martı Martılarındır İstanbul Mektuplar Moda Mother's Day 2013 Murathan Mungan Mutluluk Müzik Nar Nâzım Hikmet ve Aşkları Nehir Dizeler Netlog Nirvana nirvAnne Omlet Özdemir Asaf Özlem Panorama Papatyalar Parıltı PusulaŞiir Refik Erduran Relaxation Music with Turkish Instrument Renkli Taşlar Resmin Gölgesi Şiire Düştü Ruhi Su Sabah Saint Valantine Day Saklambaç Seçiminiz Hangisi? SekizinciRengim Seni Düşündüm Servet-i Fünun Sevda Sevgi Sevgi Soysal Sevgili Sevgili Sözleri Sevgililer Sevgililer Günü Sevgililer Günü 2015 Sobe Sokaklar Söylenmezi Bulmak SuSu Şeker Bayramı Şeyh Galib Şiir Şiir Şey Şiir Şeyler Şiirler ŞiirŞey ŞiirŞeyler Şubat Taşlamalar Tevfik Fikret Tuttum Birini Sevdim Ufuk Yaltıraklı Üsküdar Üzgün Kediler Gazeli Van Erciş Depremi Van Gogh'a Adanmıştır Vapur Vapurlar Video Videolar World Mothers Day World Women Day Yakalar Yalnızlıklar Yâren Yâren Evi Yârenlere Ağıt Yaş Yaşam Yaz Yaz Issız Yazısız Yeni Yıl Yeni Yıl Kutlaması Yılbaşı Yolllar Yunus Emre Yurdumsun Ey Uçurum Yürümek