Aşk Sürgünü

aşk sürgünü... buydu, çok sevdiğin başlıklardan biri de.

buluşacaktık bu kıyıda... tanışıklığımızın başlarındaydık daha.

sanıyorum sen, benden önce gelmiştin kıyıya.
çaylarımız gelene dek, susmuştuk. konuşmamıştık hiç.

ilk yudumlarımızı alırken çaylarımızdan, 'e!', demiştin. 'anlat bakalım, ne var ne yok?'

ben denize doğru bakıyordum. sense, denize sırtını dönmüştün hafifçe.

yanımızdan ansızın hızla süzülüp geçen bir martıya takılmıştı gözüm. martının, yakınımızda bir yere konacağını sanmıştım önce. konduğunda, gördüğümü sen de gördün mü gibi bir şeyler söyleyip, farklı bir konuşma başlatmaktı düşüncem. duymamış gibi seni, bakıp duruyordum martının ardından. uzaklaştıkça uzaklaşıyordu martı...

gülümsemiştin sen, ben böyle bir süre sessiz kalınca.
sonra çantanı açıp, içinden kalınca bir defter çıkarmıştın. kaldığın sayfada bıraktığın için olsa gerek kalemini, pat! diye kendiliğinden açılıvermişti defterin... önüne koyar koymaz.

kalemini eline alır almaz... başlayınca sen yazmaya: çok şaşırmıştım...
defterinin sol yakasındaki yarım kalmış sayfaya yazıyordun.
o gün için yeni ekler yapıyor gibiydin... eski bir yazıya...

defterinde 'yeni bir sayfa' açmadığın gibi, 'yeni bir başlık' bile atmamıştın yazına: çok ama çok şaşırtmıştı bu beni...

'sözü dolandırma'yı çokça seven biriydim ben.
sense, 'üstü kapalı', 'altı çizili' sözler etmeyi çokça severdin. bu işte, usta bile sayılırdın...
yayımlanmış şiirlerin vardı. onlardaki 'açıklık' üzerine konuştuğumuzda, bugün yazsaydım, o ölçüde 'anlam açıklığına' yer vermezdim, diyordun.

ben, o gün, bu yüzden şaşırmıştım işte... uymuyordu bu izlenimim, o özelliğine.

o defter benim olsaydı ve ben senin yerinde olsaydım ne mi yapardım?
açardım tam ortasından 'yepyeni bir sayfa'. sayfanın dikiş yeri boyunca kalemimi üç beş kez bastırırdım ki, yazıma ara verdikçe kapanmamasını sağlayacak biçime gelsin o sayfa.
sonraki yazılarım sırasında da, pat! diye bulurdum böylece o sayfamı...

ummuştum böyle yapacağını. bu davranış yakışırdı sana. iyi bir örnek de oluştururdu 'kapalı' konuşmana ya da yazmana...

'bak, defterimde, bembeyaz, bomboş, yepyeni bir sayfa açtım! bu sayfa ve bundan sonrakiler hep senin için!' demeden sen daha, anlardım ben, anlamam gerekeni.
...
aşk sürgünü... bir ara, bu söze takılıp kaldığından, böyle bir başlığın altını yazacak çok şeylerin olduğundan söz etmiştin. 'yazsana,' demiştim, 'neyi bekliyorsun yazmak için...'

sözleri kendine yontmada usta biri olduğum için, senin 'aşk sürgünü' sözündeki 'sürgün' sözcüğüne takılmışçasına, 'filizler!' demiştim, 'filizler!'

bahara yakınlaştıkça seyri başka olur, köküne su yürüyen ağaçların, en çok da fidanların, değil mi demiştim.
'yeni' sürmüş körpe, küçücük küçücük dallar, yapraklar... al sana 'sürgün', demiştim.
aklıma ilk gelen bu oldu benim, sen sürgün deyince, demiştim.
...
'belirsizlikten kaçınan birisin sen...' mi demiştin?
'senin bu türden adlandırma beklentileri içinde olmanı normal buluyorum,' mu demiştin?
dememiş miydin?
...
oysa, o günkü buluşmamız: 'uzun sürmüş bir yanlışlığın akşamında...' bir buluşmaymış.
öyleymiş... en azından senin için...
yoksa, benim düşündüğüm gibi: 'uzun sürmüş bir yalnızlığın akşamında...' değilmiş.
öyleydi... en azından benim için...

zamanla anladık ama biz bunu...
hayır! çok zaman geçmeden, demeliyim.

birkaç kez, 'yeni başlangıçlar' için araladıysak da kapılarımızı, olmamıştı.
sonuç hep aynıydı...
neden, sonuç hep aynıydı?

buluşma günlerindeki dokunuş izlerini siliveriyordu sanki bir görünmez silgi.
artıştan, yükselişten söz edilemezdi bu ilişkide...
sürüp giden 'uzak ara buluşmalar' yüzünden mi oluyordu bütün bunlar?
bir buluşmanın yaktığı ateş, sonrakiyle birleşemiyor muydu yoksa?

bir ateş, gerçekten bir ateş mi olmalıydı?
belki de, her buluşmanın ardından, bir kenarda, bir 'külhan ateşi' bulundurmalı ve bir dahaki buluşmanınkiyle beslenmeli miydi bu ateş?
üst üste durmasalar da, yan yana durmalıydılar en azından, bir ateşin korları?
üfleyip de arada bir, kızdırılmamalı mıydı o korlar?
...
nereye getirdi bak bizi, şu 'aşk sürgünü' sözün, görüyor musun?

'aşk sürgünü'...
senden bana o günlerden kalan...
iyi bir söz...
iyi bir tortu...
iyi bir iz...

ya benim bugünkü sözlerim?
bir 'aşk sürgünü'nün sözleri değilmiş gibi...
öyle mi, sence de?

bir 'aşka sürgün' sözler gibi.
... değil mi?
ya da bir 'aşktan sürgün' sözler gibi.
... değil mi?

ister 'aşka' olsun, ister 'aşktan': sürgün, sürgündür...

olsun! nasıl olursa olsun...
adı 'sürgün' olsun da: ister 'aşka...', isterse 'aşktan...' olsun.

bak, yine de....

bu defter, bütünüyle benim defterim...
bu sayfa, bütünüyle benim sayfam...
bu kalem, bütünüyle benim kalemim...
bu sözler, bütünüyle benim sözlerim...
... diyemiyorum.

diyebilse miydim sence, ne dersin?

yalnızca ama yalnızca 'yazıp çizmek' adına...
dolduruyorum da dolduruyorum, boş sayfalarımı.

bazen boş bir deniz kıyısı, bazen yine boş bir deniz kıyısı
bazen kupkuru bir ağaç, bazen yine kupkuru bir ağaç

bazen yıldızsız bir gece, bazen yine yıldızsız bir gece
bazen ıssız bir sokak, bazen yine ıssız bir sokak

bazen boş odalı bir ev, bazen yine boş odalı bir ev
bazen ışığı gece boyu açık bir oda, bazen yine ışığı gece boyu açık bir oda

bazen masmavi bir gökyüzü, bazen yine masmavi bir gökyüzü
bazen süzülen bir martı, bazen yine süzülen bir martı
bazen dumansız bir üsküdar-kabataş vapuru, bazen yine dumansız bir üsküdar-kabataş vapuru

... her sayfası, bunların en az birinin görüntüsüyle süslü bir defter...
işte bu defter... böyle bir 'defter'.

her şey yazılmak, çizilmek için, bu defterimde benim.
bütün görüntüler yazılmak, çizilmek için... bütün dünya...
görüntü bulmak, çok da kolay üstelik.

ne var ki... 'tuhaf' bir sevdayla yaptığım bu işin, oldukça zor bir yanı da var.

her-zaman-yapayalnız-bir-adam yüzü bulamadığım gibi,
her-zaman-yapayalnız-bir-kadın yüzü de bulamıyorum...
biliyor musun?

... bir sayfada, bir yüzü...
her-zaman-yapayalnız-bir-yüzü...
... resmetmem gerektiğinde...

... öylece donup kalıyorum
biliyor musun?
... defterim önümde
kalemim elimde...

{yüz, her şeydir...-ilhan berk}

'biliyorum,' değil...
'bilirim,' dersin şimdi sen...

...biliyorum...

İlgili Yazılar:

Share this post Paylaşın!

Bookmark and Share

0 Yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Labels | Etiketler

08 Mart 2014 10 05 2015 Anneler Günü 101 Dize 11 Mayıs 2014 12 Mayıs 2013 Anneler Günü 13 Mayıs 2012 14 Şubat 18 Ağustos 18 Ağustos 2010 Doğumgünüm 18 Ağustos 2011 Doğumgünüm 18 Ağustos 2012 18 Ağustos 2013 18 Ağustos 2014 18 Ağustos 2015 Doğumgünüm 2011 2014 Falım 2015 60+1 8 March 8 Mart 8 Mart 2013 Adalar Adalet Ağaoğlu Âh Mine'l-Aşk Ahmet Hamdi Tanpınar Ahmet Haşim Ahmet Ümit Akşamüstleri All The Flowers Gone Altmışa Merdiven Anadolu Büyüsü Anadolu Çalgılarıyla Rahatlama Müziği Anayurt Özlemi Anneler Anneler Günü Âşık Sana Bir Sözüm Var Aşk Aşk Çocukları Aşk İki Nokta Üst Üste Aşk Mektupları Aşk Sürgünü Aşk Şiirleri Aşk Üçgeni Aşk ve Felsefe Aşkın Kokusu Aşkın Renkleri Aşklar Attilâ İlhan Ayın Nadir Aykırı Metinler Aykırı Sesler B. B. King Baba Babalar Günü Bahar Bahr-ı Tahvîl Bahrı Tahvil Behçet Necatigil Ben Birimdeyim O Altmışında Bilmem Şu Feleğin Bir Aşk Öyküsü Bir Bahar Akşamı Bir Yılbaşını Anlamak Blues Boşuna Bekliyorsun Bu Dünyada Olan Bitenler Buket Uzuner Buluşmak Üzere Can Yücel Caz Cemal Süreya Cemre Cep Telefonu Cogito Come Out Whatever You Are Cümleler Çamlıca Çıplak Ayaklıydı Gece Çiçekler Çivitmavisi Çoğulcu Bir Aşk Belgesi De ki Dedicated to Van Gogh Deniz Depremler Der ki Nar DerKenar Devrim Diller ve Nesneler Dilsiz Aşk Divan Şiiri Doğum Gelenekleri Doğum Günüm Doğum Törenleri Doğumgünleri Dost Dostların Anısına Dostluk Dört Mevsim Dr Ufuk Yaltıraklı Duvar Yazıları Dünya Anneler Günü Dünya Annneler Günü 2010 Dünya Annneler Günü 2012 Dünya Kadınlar Günü Editorbey En İyi Dost Erciş Erkeklerimiz eS Eysan Facebook Fal Felsefe Felsefe Akşamları Felsefe ve Aşk Felsefe ve Yaşam Felsefenin Aşkı Felsefenin Tadı Fotoğrafçı Friendship Geldi Kafiye Gitti Safiye Gemiler Giderim Van'a Doğru Göç Gökkuşağı Gökyüzü Gülen Yüzler Ülkesi Güller Gülten Akın Güven Turan Güvercin Ayrılıklar Güvercinler Güvez Güvez Diliyle Güvez Fotoğrafları Güvez Gözüyle Güvez Şiirleri Güzelleme Happy Birthday To Us Hasat Mevsimi Haydar Ergülen Hepi Börtdey Tu As Hepi Börtdey Tuuu Miii Hercai Hide and Seek İblisler Azizler Kadınlar İdiller Gazeli İki Kıta İki Âşık İkimizin Doğum Günü İlhan Berk İlk Akşam İlk Gün İlkbahar İlkyaz İnferno İskender Pala İstanbul İstanbul Baharları İstanbul Etkinlikleri İstanbul Fotoğrafları İstanbul Mevsimleri İstanbul Şiirleri İstanbul ve Aşk İstanbul'da Aşk İstanbul'da Felsefe İstanbullu Şiirler İyi ki Doğdum Joan Baez Kadıköy Kadıköy'de Söyleşi Kadınlar Kadınlar ve Erkekler Kahvaltı Kandil Işıkları Kapı Kara Kuşlar Karakışlar Kargalar Karşılaşmalar Kavuşma Kayahan Özgül Kediler Kedilerin Aşkı KendimLe Kıyılar Klip Kuşlar Kutlama Kutsal Aşklar Kuyudaki Adam Logos Louise Glück Martı Martılarındır İstanbul Mektuplar Moda Mother's Day 2013 Murathan Mungan Mutluluk Müzik Nar Nâzım Hikmet ve Aşkları Nehir Dizeler Netlog Nirvana nirvAnne Omlet Özdemir Asaf Özlem Panorama Papatyalar Parıltı PusulaŞiir Refik Erduran Relaxation Music with Turkish Instrument Renkli Taşlar Resmin Gölgesi Şiire Düştü Ruhi Su Sabah Saint Valantine Day Saklambaç Seçiminiz Hangisi? SekizinciRengim Seni Düşündüm Servet-i Fünun Sevda Sevgi Sevgi Soysal Sevgili Sevgili Sözleri Sevgililer Sevgililer Günü Sevgililer Günü 2015 Sobe Sokaklar Söylenmezi Bulmak SuSu Şeker Bayramı Şeyh Galib Şiir Şiir Şey Şiir Şeyler Şiirler ŞiirŞey ŞiirŞeyler Şubat Taşlamalar Tevfik Fikret Tuttum Birini Sevdim Ufuk Yaltıraklı Üsküdar Üzgün Kediler Gazeli Van Erciş Depremi Van Gogh'a Adanmıştır Vapur Vapurlar Video Videolar World Mothers Day World Women Day Yakalar Yalnızlıklar Yâren Yâren Evi Yârenlere Ağıt Yaş Yaşam Yaz Yaz Issız Yazısız Yeni Yıl Yeni Yıl Kutlaması Yılbaşı Yolllar Yunus Emre Yurdumsun Ey Uçurum Yürümek