yeterince "kışladık" mı dersin?
yeterince "üşüdük" mü?
yeterince...
yeterince...
yeterince...
bugün kırlarda "dolaştım, evde yoktum". sana papatyalar topladım. toplarken de hep seni düşündüm. hangi baharda nerelerdeydik? neler yaptık?
birlikte... birlikte... birlikte...
hiçbir şey, ama hiçbir şey gelmedi aklıma.
nasıl olur, dedim. dur biraz daha düşün, dedim.
kendime dedim... kendi kendime dedim...
... dedim, dedim durdum.
ilkyazı hiç sevmediğin geldi aklıma, zaman sonra.
sonbaharın âşığıydın sen, öyle ya!
kasımpatıların patır patır patladıkları zamanda doğdum.
kasımpatıların patır patır patladığı zamanda sevdim.
kasımpatıların patır patır patladığı zamanda sevildim.
... derdin her zaman, öyle ya!
nasıl da unutmuşum!
iyi ki unutmuşum!
{sen yine de al: suya koy bu papatyaları.
solmasın, kurumasınlar.
aralarında patlamayanlar var.
onlar da patlasınlar.}
4 Yorum:
önce bahar....
olmalı ki....
sonra sonbahar...
son_un anlamı olmalı
"Nietzsche'nin özgür tinleri, daima yeni yorumlar arayışındadır... ... ille de herkes için olmasa da, çoğu kez kendileri için en iyi olan yaşam biçimini aramaktadırlar. {Edebiyat Olarak Hayat, s. 95, Alexander Nehamas, Ayrıntı 1999)
Teşekkürler Ferkul.
Sonbahar da sevimlidir ama tercihim ilkbahar..
Unutulmayan ve zamanında çok sevilmiş(belli)bu kadına ne mutlu. Benim içinde papatyalar toplayan biri olsaydı ve bana böyle tatlı sözlerle sunsaydı. Benim ilkbaharı ne kadar sevdiğimi anımsasaydı. Beni unutamasaydı ne kadar mutlu olurdum kimbilir..
İçimde bir sızı mı var ne . Her şey doğru mu , yalan mı şüpheye düştüm. Biraz da kıskandım mı ne?
Bana yakışmaz...
Yorum Gönder