ikili gezginler gibiler... niçin böyledirler dersin? fark ettim ki ben, bütün gezginler birbirine benziyor. bir de bütün "uzak"lar.
fark ettim ki ben, ilkyazda açan erik çiçekleri, karakıştan ödünç almış beyazlığını. vakit gelince yerlere saçışından belli bu, o beyazlığı.
sen kendi uzağından, en tumturaklı "bahariyeler"i dizerken günlüğünün son sayfasına, ben de Nisan'ın 7'sinde tutmuş övgüler düzmüşsem karakışa: kara kuşları, uzaklara düşüren karakışa.
... bu raslantının bir anlamı olmalı: olmamalı mı?
anla (dım) ki, yalnızlıklarına çok düşkün de olsalar, yazılar da bazen "eş"lerini ya da "kardeş"lerini ararlar.
düşün bir: nedir "kardeş"lik?
"eş"e, tutup da biraz "kar" katıp, onu "kardeş"e dönüştüren şu Türkçenin "yazı-söz" anneliğine bak!
...
farkındayım: bu resme baktıkça düşünüyor; düşündükçe üşüyorsun. birazcık da "üşü"ten bir şeyler yok mudur ki zaten her düşünmenin içinde.
...
bilesin istedim, yine zamanı biriktirmekte olduğumu küçük cebimde...
yoksa, o karakış ve kara kuşlar... hepsi bahane...
4 Yorum:
evet; güvercinler de, serçeler de üşür...
bahar sabahlarında seslerini duyarsın,cıvıltıları mutlulukmuş gibi, konuşurmuş gibi, paylaşırmış gibidir...
Ama kışda da, baharda da birliktelerdir hiç, ayrılmazlar
"özgür tinler, var olan bunca zenginliğe rağmen, yeni şeyler öğrenmede, bulmada çok yetkindirler. onlar, kimi zaman günün en aydınlık saatinde bile çalışan 'gece kuşları'na benzerler. {Edebiyat Olarak Hayat, s. 95, Alexander Nehamas, Ayrıntı 1999)
Teşekkürler Ferkul.
Çok güzel bir resim. Kutluyorum.
Ve tekrar tekrar okunası yazıların.
Bütün gezginler çift mi gezer dersin? Bunlar gibi yani ... Peki biz neden yalnızız. Yaşam denen bu senaryoda??
Çift olunca Özgür tinler kalır mı? Bak biri diğerini takip ediyor. Biri özgür biri ise ona ram olmuş...
İnci, teşekkürler yorumun için.
'Bütün gezginler çift mi gezer dersin? Bunlar gibi yani... Peki biz neden yalnızız. Yaşam denen bu senaryoda??
Çift olunca Özgür tinler kalır mı? Bak biri diğerini takip ediyor. Biri özgür biri ise ona ram olmuş...' demişsin.
Hakkın var!
Bak ne diyeceğim şimdi... Yıllar önce DALNET'teki vıdıvıdı odalarımızın birinde sıkça söylediğim sözlerden biri vardı: 'Ceylanlar, yücelerde gezer.'
Var olan güzellikleri bir yana, yalnızlıklarıyla da ayrı güzellikte profiller sunarlar kendilerini izleyenlere...
Yıllar sonra, şunu fark ettim. Hani denir ya: 'Kartallar, yüksek uçar'. Neden öyledir dersin, İnci?
Ceylanlar, yücelerde ve tek başlarına, -yapayalnız- gezindikleri için...
Yorum Gönder