öte tarafta martılar
biraz daha büyük ve siyah
müzik daha koyu
hele nefesli çalgılar
[Barış Pirhasan, "Yeni Rüya Düzeni",
Babam Benden Hiçbir Şey Anlamıyor,
s. 36, YKY 1995]
yaşamaktan söz edelim mi?
edelim!
nedir yaşamak?
çalışmak! aramak! bulmak!
sevmek! acı çekmek! direnmek!
şu halde?
çalışalım, arayalım, bulalım!
sevelim, acı çekelim, direnelim!
kısaca: yaşayalım!
{yaşamın anlamını sormuştu yıllar önce yaşça benden oldukça genç biri...
kent: İstanbul... yer: Taksim'de bir kafeterya... saat: 16 suları.
merdivenleri çıkıyorum... içeri bir serçe yavrusu girmiş...
telaşlıca, bir o cama vuruyor kendini, bir bu cama...
birkaç kişi ayakta... sol köşede, açık bir pencere var.
kimi gazetesini, kimi kitabını, kimi montunu, kimi elini, kolunu sallıyor: açık pencereye doğru kovalayıp, çıkacağı yolu gösteriyor herkes bu küçücük yaratığa... ...}
çalışınca, arayınca, bulunca!
sevince, acı çekince, direnince!
gelsin o büyük ödül: yaşamak!
ne kadar da 'ortak'!
ne kadar da 'kapsayıcı'!
ne kadar da 'herkes için'!
... bu düşüncen.
şu, neden peki?
hep, yalnızca ben oluyorum...
seni alıp, koluna takıp,
'yaşamın kıyılarında'
gezdirmek isteyen.
-hiç değilse, yazılarda-
bak, ne diyeceğim...
kimi görüyorsun
karşı yakasında
... yüreğinin
şu anda?
bir bakar mısın? Yorumla|Paylaş